Salgınlar Neden Hep Kötü?

Salgınlar Neden Hep Kötü?

İyi akşamlar sevgili okurlarım.

1.5 seneden beri Wordpress'te bloglarımı yayınlıyordum. Bazen hevesim kırıldı, bazen yazmak istemedim, bazen konu bulmakta ve düşündüklerimi yazmakta zorlandım. Şimdi yepyeni bir sayfa açıyorum. Artık kendime ait bir sitem var

Bugünkü konu ''salgınlar neden hep kötü olmak zorunda?''

''Çin'in Wuhan kentinden başlayan ''mutluluk salgını'' bütün dünyayı etkisi altına aldı. Gitgide bütün dünyayı saran bu salgının semptomları önlenemeyen bir iyilik yapma çabası ve mutluluk. Hastaneler '' bana neler oluyor?'' diyen kişilerle dolup taşıyor. Herkes mutlu ve hep böyle olmak istediğini söylüyor. Haber spikerleri şaşkın, kimse böyle bir şeyle karşılaşmadığını ve umarım herkese bulaşır bu salgın diyorlar.''

Yukarıda gördüğünüz haberi okuduğunuzda ne hissettiniz? Derin bir ''ah ahh'' çektiniz mi?

Şu günlerde yaşadığımız olaylar çok da normal hayatımızı resmetmiyor... Coronavirüs bütün düzenimizi değiştirdi. İşe gidemez, dışarı çıkamaz, eskiye dönmek için can atıyor olduk...

Geçenlerde annemle hastalıklardan konuşurken neden salgınların hep kötü huylu olduğunu düşündük. Kötü bir hastalığın ismi neden ''salgın'' olarak nitelendiriliyor?

Bu virüsün insanlar tarafından yapıldığı konusunda çok fazla söylenti var. Bir insan yüzlerce belki de milyonlarca kişiyi öldürecek ve bu bir ''salgın'' olarak tarihe geçecek. Tarih kitaplarında yerini alacak ve hatta bunun üzerine makaleler yazılacak, kitaplar derlenecek! Bakıldığı zaman bu ilk değil. 1500 senelerinden bu zamana kadar dünyada çok fazla hastalık sebebi ile ölüm gerçekleşti. Veba, kolera, tifüs, verem... Gördüğünüz gibi hiçbir salgın mutluluk getirmiyor, merhamet, affedici özellikleri olan bir ''salgın'' düşündüğünüzde insanın içi ferahlıyor sanki. Her bir kişinin iyilik adı altında bir ''salgın''la iç içe yaşadığını düşünmek, insanın mutlu olmasına bile yetebiliyor.

Gülmek bulaşıcıdır derler. Hiçbir neden yokken birisi gülüyorken siz de birden gülmeye başlarsınız. Tıpkı esnemek gibi. Metroda birileri esneyince birkaç kişi daha peşine takılır onlardan esnemeye başlar :)

Tıpkı iyilik de böyledir işte. İyilik yaptıkça yapasınız gelir. Karşı taraf minnet dolu gözlerle size bakıyorsa iyilik daha da tatlı gelir insana. ''Bir elin yaptığını diğer elin görmesin'' kısmı ise bazen tam tersi olabiliyor. Çünkü yapılan iyilik paylaşıldıkça ''salgın'' haline gelebiliyor. Yaptığınız yardımları ''göze sokmadan'' paylaşmak, paylaşımcılıkla birlikte ''iyilik salgını''na dönüşebilir :)

Peki ya mutluluk salgını?

Sevdiğiniz bir insanın mutlu olduğunu gördüğünüz zaman siz de çok mutlu olmuyor musunuz? O mutlu oldukça siz de mutlu oluyorsunuz. Demek ki mutlu ettikçe, mutlu olunabiliyor ve mutluluk da bulaşıcı olabiliyormuş.

Affetmek salgın olabilir mi ya da merhamet?

Maalesef henüz semptomlarda görülmüyor... Yayılma etkisi ise yok.

Bugün Covid-19'u ütopik bir şekilde çevirdim. Düşününce bu dünya benim çok hoşuma gitti. Sadece canımı sıkan; iyilik, mutluluk, gülmek hep bulaşıcı ama affetmek ve merhamet herkese nasip olmayan bir büyüklük olsa gerek. Kimse kimseyi durduk yere affetmiyor aksine kin besliyor.

Kin salgını var mı? Evet, oldukça fazla!

Yazımı toplarsam; aslında var olan, günlük hayatımızda sürekli yaptığımız şeylerin de birer salgın olduğunu, iyi duygularında bulaşıcı olduğunu unutmadan, boş vermeden yaşamalıyız. Her şey kötü gitmiyor! Her şeyi karmaşıklaştıran, beklentileri yükselten bizleriz...

Unutmayın, gülmek bulaşıcı :)

Sağlıklı haftalar diliyorum...

 

Yazımı Paylaş :)